ben bir küçük cezveyim

köşe bucak gezmeyim

Cuma, Ağustos 26, 2005

Sabah geç kalkıp ziverbeye istatistikçiye gittim. Tabloları, garafikaleri hazırlamış ve benim yerime bulguların bir kısmını da yazmış. Görünce acayip mutlu oldum. Çok uzun olduğu için hepsini yazmadım dedi. Annesi marmarada ve çapada yoğun bakımda yatmış. O dönmede yaşadıklarını anlattı. Bayağı konuştuk. Çıktığımda fethi aradı. Beni polkliniğe yolluyorlarmış. Boşuna ayarlama yapmayın, ben gelince çalışmayacağım, esra hanımla istatistikleri gözden geçireceğiz dedim. Meğer esra hanım gelmemiş, hastaymış. Sabah kahvaltı yapmadığım için karnım öyle acıktı ve şekerim öyle düştü ki düşüp bayılacağım sandım. Taksim meydandan hastaneye kadar yürümeyi göze alamadım ve taksiye atladım. Yemek yemek ne muhteşem bişey. Öğleden sonra polikliniğe gittim. 1 saatte hastaları bitirip çıktım. Esra hanım akşam nöbete geleceği için diskettekileri bilgisayara aktarıp ordan bakmasını söyledim. Daha sonra aradı, çok beğenmiş (kolay kolay bişey beğenmez). Birkaç gün buralarda olmayacakmış. Sen yaz, dönünce beraber bakarız, dedi. Nöbete gideceğim için çıkışta savoyda biraz oturduk. sonra nöbete gittim. Telefonla birkaç şey danıştılar, o kadar başka bişey olmadı. Ama yine de çok iyi uyuyamadım. Son günlerde tekrar yayınlanan ikinci baharı seyrediyorum. Dün gece de seyrettim. Bugün hastaneye gitmeyecektim, ortopedinin ameliyatı olmadığı için. Ama sonra Fatma uyan aradı. Faziletten. Benim çok özlediğim, okuldan beri görmediğim bir arkadaşım. Annesi ca imiş(kanser). Kemoterapi için damarı kalmamış. Bizim hastaneye getirecekti kateter taktırmak için sonra vazgeçmiş, çapaya götüreceğim dedi. Ben de hastaneye gitmeden doğruca eve geldim. Kahvaltı falan etmeden aç aç hemen yattım. Cuma selası okunduktan sonra kalktım. Sema ve annemle konuşmalarımı yaptım. Sema ve fethi nöbet listesini ele geçirmişler. Bu akşam listeyi yapacaklar. Karantina listesi de ali’de. Sakın bana yazmasın dedim, İnşallah yazmaz. Annem tel de çok özlediğini söyledi, ben de dedim. Dün de hidayetle konuşurken samsunu çok boşladın dedi. En son kurban bayramında eve gitmiştim. Acaba eylülde gitsem mi diye düşünüyorum. Karaman da gelecek. Nöbet günlerimi ve arzuyu ayarlayabilsem de 1 haftalığına gitsem.
Öğle yemeği yemem gereken saatte yalnız başıma kahvaltı ettim. Kahvaltı tepsisi elimde önce tv yi aradım. Salona gelmiştim ki, tv yi en son oturma odasına taşıdığım aklıma geldi. Bayağı tv seyrettim. Sonra kendi kendime kalk zekiye, kalk da bulguları yaz dedim ve işte bilgisayar başındayım. Biraz yazdım sonra mola vakti bunları yazdım. Karamanı aramam lazım. Gümüşhaneye gideceklermiş. Ne zaman oraya gidecek? Ne zaman dönecek? Ne zman buraya geliyor? Bu soruların cevaplarını almam lazım. Bu arada ığdırdaki arkadaşım elif yurt dışı gezimizi ona haber vermedik diye sema ve bana küsmüş. Geçende tel de konuştuğumuzda bir gariplik olduğunu sezmiştim, hatta ertesi gün tekrar arayı iyi olup olmadığını sordum. İyiyim demişti. Meğer bana kırılmış. Arayıp ne söylemem gerektiğini bilmiyorum. Bana gelmeyi istediğini söylemedi ki. Hem geçen sene İtalya gezisi çok da iyi geçmemişti. Onun için de benim için de kötüydü. Bir bakıma arkadaşlarımın asında kaldım. Bazen o geziyi hatırlamak bile istemiyorum. Sadece onun da yurt dışına çıkmasını, bunu yaşamasını istemiştim(geçen yıl). Galiba virüs ona da bulaştı. Yarın yine nöbetçiyim. Bu aralar çok fazla oldu. Geldiğimden beri 4. iki tanesi hiç hesapta yoktu.
Ümmühan aradı. Çantasını çok sevmiş. Ablamla ayşenur da çok sevmişler. İyi ki almışım. Zaten benim aldığım her şeyi beğeniyorlar. Gerçi paralarını kendileri veriyorlar ama olsun. Bir de onlarınkini ben versem bu maaşla nasıl geçinirim?

2 Comments:

At 26/8/05 21:36, Blogger Koyubeyaz said...

Doktor Hanimcim istatistik isinin iyi gittigine cok sevindim. Epey bir yuk kalkti omuzlarindan. Gerisi icin kolayliklar gelsin ve bu arada ikinci bahari bende izliyorum yeniden, hemde ayni zevki alarak iyiki tekrar vrmeye basladilar.

 
At 27/8/05 16:58, Blogger nerminn said...

teşekkür ederim koyubeyaz.

 

Yorum Gönder

<< Home