hastaneden merhaba
bugün nöbetçiyim. tek sevindiğim yanı internetin çalışıyor olması. hidayetin verdiği şifre bir işe yaramadı. bugün sabah yağmurluydu ama sema ile önceden plan yapmıştık. öğlene kadar çalıştım, yemekten sonra hava da açmıştı. nişantaşına gittik ve bana senelerdir almak istediğim beykoz camlarından aldık. semanın daha önce indirimden aldığı gecelik ve sabahlığı çok daha ucuza aldım. nasıl olduysa bugünlere pek kazık yemiyorum. nişantaşından hastaneye döndük nöbet hiç iyi başlamadı. fethi 1 sattir ameliyathanede. yoğunbakımda ağzına kadar dolu. benim uykum vardı. uyumak istiyordum. ama ne zaman nöbete uyumak için gelsem o nöbet çok kötü geçer. sema kuaföre gitti fön çektirmeye. akşam fransız sokağına yemeğe gidecekler. n14 mart tıp bayramı için. ama koca servisten sadece 7 kişi gidiyor. bu arada 14 mart tıp bayramımı bir Allahın kulu kutlamadı. hafta sonu yaptıklarımı akşam anlatacağım. şimdi karnım çok acıktı.
posted by nerminn @ 16:57
4 Comments:
kutlu olsun doktor zekiye hanim, daha 14 mart bitmedi ki, dur bakalim :)
heheheheheh
eveeeeeet karnım doydu, 10-15 dakikalığına da uyudum. fethi 2 sezeryanı halletti. koronerdeki hastaya kateter taktık. (cerrahlar onu açmak istiyorlar ama hasta muhtemelen masada kalır) yoğunbakımdaki hastamız kötüleşti (alinin yakınına durumu iyi dediği hasta(normalde biz hasta yakınlarına hiç durumu iyi demeyiz herzman kritik deriz,akıllı oğlan) ona mudahale ettim. şimdi tvde haziran gecesi var ve ben baranın konuşmasını dinleyerek bunları yazıyorum.aşkını anlatıp duruyor. birazdan bir istanbul masalı başlayacak ve ben bu kıro diziyi bırakacağım. ya ben asıl ne diyecektim. hımmm aklıma geldi. bugünkü aldıklarımı denemek için sabırsızlanıyorum çok şeker şeyler. ikincisi de tarçının günlüğünde yoksa mutfağı mıydı? kitaplardan bahsetmiş. son zamanlarda doğru düzgün kitap okumuyorum. aslında elemanın biri sadece kitap aldığımı, kitap almayı sevdiğimi ama okumadığımı iddia etmişti. belki biraz doğru ama kitap almannın nesi kötü? biz handanla İnşallah evimizde kitaplık yapacağız. şöyle bir duvar dolusu kitabım olsun istiyorum. sehpamın üzeri okumam gereken yarım bıraktığım kitaplarla dolu. çok uzun zamandır kitap bitirdiğim olmadı. genelde hepsi yarım. Arzucum hala su üstüne yazı yazmak'ı okuyorum. eee tabii ders de çalışıyorum. hafta sonunu anlatacaktım. cuma markete alışverişe gittim. cumartesi tüm gün boyunca evi temizledim. ne gerek vardı bu kadar temizliğe bilmem. acayip belim ağrıdı. çünkü ağır kaldırdım. bugün temizlikçiden bir farkım yoktu. neyse amcamlar gelmeden apar topar yemekleri de yaptım. pilav yapmayalı o kadar uzun zaman oldu ki görüntüsünün ben bile beğenmedim amcamla yengem hiç beğenmez. tadı çok kötü değildi. akşam geldiler, aç değillermiş ama olur mu annemin bana öğrettiği eve geleni doyurmadan göndermemem gerektiği. yemek yediler ve yukarı çıktık. misafirler geldi. benim eve kimse inmedi, temizlik boşa gitti. ama olsun benim için daha iyi. ya bu antepliler ne süslüler. annem yaşındaki kadınlar hatta anneanneler bile ev ayakkabısı giymişler, yakalarında broşlar. hepsi antepli aralarında yengemle sadece ikimiz karadenizliydik. Allah hayırlı etsin ve tamamına erdirsin. yukarda bahsettiğim esranın sözüydü. pazar günü amcamlar gitti. onların peşinden hemen kuaföre gittim. günün geri kalanını uyuyarak geçirdim. hafta sonum da böyleydi.
arzucum karamancım eeeeeeeeeee başka neler yapıyorsun? anlatsana
Yorum Gönder
<< Home