ben bir küçük cezveyim

köşe bucak gezmeyim

Pazartesi, Mart 14, 2005

yazamadığım günler

7.3.2005 zekiye kızım sen çok salaksın. Boşuboşuna kendini geriyorsun. Ama tabii bu kadar sinirlenmemin nedeni sabahın 7:30 unda servise gelip bağırarak maç muhabbeti yapmaları. Ya siz sabah uyuyamıyorsunuz da erken geliyorsanız benim suçum ne? Ne biliyorsunuz nöbetimin nasıl geçtiğini belki ben sıcaktan değil de tüm gece vaka olduğu için uyuyamadım. Anlayışı kıt herifler. Sonra tabii böyle kızınca ve inadına 8 e kadar yatınca milletle ameliyathanede kapışıyorum. Ya zekiye sen hiç akıllanmayacaksın. Değecek adam var değmeyecek adam var. Ne kadar kızdığım belli değil mi? Ya canım çıktı bugün çalışmaktan. Eve kendimi zor attım. Aslında asumana telefon açtım. Güya saçıma fön çektirip yarın süslenip püslenip iyi bir ruh haliyle işe gidecektim ama olmadı.asumanın işi başından aşkınmış. Artık çarşambaya kaldı. Yarın tez vakam var onun için gideceğim yoksa başka çalışmayacağım, free günüm. Ortopedinin bir hastasına baktım bugün. Yarın ona epidural yapılacak. Fethi ile konuştuk. Gel de beraber yapalım diyor. Daha doğrusu gidip ona yardımcı olacağım. Tabii o yapacak. Yapamazsa ben deneyeceğim. Bugün tüm akşamım ablam, sema ve fethi ile telefonda konuşarak geçti. İnternet bağlantım aralıkta bitmişti. Şimdiye kadar kullanmıştım. Şimdi tamamen kesmişler. Bir ara türk telekoma uğramam lazım. Evden uzatamıyorum, çünkü eski şifremi istiyor ve ben şifre hatırlama konusunda biraz sorunluyum. Bu arada ben uyurken aliye aramış. Tel kapalı olduğu için bana ulaşamamış. Fethiyi aramış. O da uyuduğu için kapatmış. Sema ile konuşmuş. Ağlayıp duruyormuş, ben evi özledim diye. Arkadaşın tayini bingöle çıktı da. Neyse geç oldu. Diğer güne geçtik ben gidip bir duş alayım sonra da biraz ders çalışayım. Bu günlük bu kadar.


9.3.2005
hidayet yeni bir şifre verdi, onlar kullanmıyorlarmış ama bir türlü bağlanamadım. Sabah sema telefon açtı sana çok iyi bir haberim var diye. Haber gerçekten iyi ve beni acaip şaşırttı. Ama buraya yazmam pek doğru olmaz heralde. Çünkü ben sevindim ama haber aslında başka 2 kişiyle ilgili, onlar ermiş muradına meselesi. Bu haber beni hem çok rahatlattı, hem sevindirdi, hem de son zamanlardaki merakımı sonlandırdı. Sema haberi söyledi sonra da hadi sen uyumana devam et diyor. Böyle bir haberden sonra insan hemen uyuyabilir mi? Ama ben başardım. 2. telefona kadar da uyudum. Ya ne sinir ne çok denedim ama bağlanamıyorum. Biraz evvel handanın düğün resimlerine baktım. Resimlerde hiç güzel çıkmamışım. Yüzüm hepsinde parlamış. Filmlerde kadınlar masadan kalkıp makyaj tazelemeye boşuna gitmiyorlarmış. Çok gülmüşüm dişetlerim gözüküyor ve gülerken gözlerimi de kullandığım için gözlerim kırışık çıkmış. Eee tabii o zaman daha gençtik. Kırışıklıklarla ilgilenmiyordum ama maalesef artık yakından ilgileniyorum. Doğruyu söylemek gerekirse yaşlanmak beni çok korkutuyor. Her tarafımın kırış kırış olması, oramın buramın sarkması. Ama ne spor yaptığım var ne su içtiğim var. Sadece sabah akşam krem sürüp duruyorum. Hala bağlanmayı deniyorum ama olmuyor.
Ablamlar kargoyu almışlar. Çocuklara onlara aldıklarımı çok beğenmişler. Ablam ‘şuayip e de küçük de olsa bişey alırsan ödeme planımız kolaylaşır’ diyor. Bu arada merali aradım, benim paltoyu almış ve bir sorun çıkmamış. Ona haberi söyledim ama o da duymuş. İşin ilginci sema aliyeyi bingölü arayıp haber vermiş. O da ben de salih’e (bingölde genel cerrah bizden gitti) söylim demiş. Ben de bu gazla elif’e (ığdıra) mesaj çektim. O da tabiki güvenilir kayanak mı diye hemen geri telefon açtı. Ne dedikoducuyuz demi? Hehehe. Akşam kurtlar vadisini seyrettim reklam aralarında fethi ile (sema seyretmiyor) kritiğini yaptık. Ne bölümdü ya..şimdi yatmam lazım yarın ameliyathanede stresli bir ortamda çalışacağım (çalışacağım insandan dolayı). Yarın hastane etik kurulu toplanacak tezim orda incelenecek, tez hastalarımdan biri gelecek, sabah neşe hanımın kahvaltısına katılınacak, seminer var, yök ten tez istemek için postaneye para yatırılacak, geçen aylarda kaybedilen bowling için arkadaşlara yemek ısmarlanacak. Yani yarın yapacak çok iş var.

4 Comments:

At 15/3/05 08:28, Blogger nerminn said...

sabah oldu. portakal suyu içiyorum. beni kaldırmadılar ama sanırım gece bişey çıkmadı. gece son vakadan sonra kahvaltı yaptık ve 01:30'a kadar sohbet ettik. birazdan üstümü değiştirip çıkacağım ve tüm günümü uyuyarak geçireceğim.dün akşam vakaya girmeden tuba aradı. doğuma 15 gün kalmış.

 
At 15/3/05 18:17, Blogger hbg said...

guzel kardesim niye kendi kendine yorum yaziyosun ki :) yazsana soyle sayfana rahat rahat, biz de okuyalim, alemsin zekiye yaa :)

 
At 15/3/05 23:10, Anonymous Adsız said...

merhaba,kaç gündür görüşemedik.biraz yoğundum ,herkes neler yapmış okuduktan sonra bende neler yaptığımdan bahsedeyim dedim.son birkaç gün benim için pek iç açıcı değildi. yine emir ile ilgili. çocuğunmu var derdin var. geçen cuma öğretmeni aradı beni oldukça şaşırttı. emirin onu bu hafta oldukça yorduğunu, sözünü dinletemediğini farklı bir çocuk olduğunu hatta indigo olabileceğini söyledi.bunu duyunca çok şaşırdım çünkü daha önce uçakla samsuna giderken ayşegül aldinç de emiri dikkatle incelemiş ve indigo olabileceğini söylemişti. daha önce hiç duymadığım için şaşırdım ve korktum. zaten doğduğundan beri bize oldukça zor günler yaşatmıştı. bende öncelikle internetten araştırdım. karşıda indigolar için bir yuva olduğunu öğrendim . hemen randevu alıp oraya emir ile birlikte gittim. bağdat caddesinde çok sade bir dairede açılmış farklı bir yuva.minik bir bahçesi var. sahibi ayla hanım çok ilgilendi. yuva psikoloğuda oradaydı oda emire bir kaç soru sordu. akıllı bir çocuk olduğunu söyledi. ayla hanım indigoları hemen tanıdığını yazmıştı int. sayfasında ama emirin 2 hafta oraya gelmesini istedi. bende babası ile konuşalım dedim. bana önerdiği indigolarla ilgili kitabını okudum. bu çocuklar dünyaya yetişkin gözü ile bakarlarmış. baskıdan nefret eder seçenek sunulmasını tercih ederlermiş.büyümüşde küçülmüş gibikonuşurlarmış.açıklarınızı hemen yakalarlar ve üzerinden ilerlerlermiş.zayıf bir iradeyi kolayca kullanırlar karşılarında mutlak bir otorite görmek isterlermiş.dediği dedik ama mantıklı olurlarmış.enerjileri oldukça yüksek olduğundan hiperaktiflikle karıştırılabiliyorlarmış. onları standart kalıplara sokamazmışsınız.o zaman daha sinirli ve dik başlı olurlarmış.anneleride doğdukları andan itibaren bu nasıl çocuk diye kafayı yermiş. işte böyle kısaca karmaşık bir haldeyim. bu arada nevzat tarhan dan randevu aldım. birde onun düşüncesini öğrenmek istiyorum. ama ben bu arada emire daha otoriter davranıyorum. ve faydasını da gördüm. acaba gerçekten indigomu? bu arada tıbbi olarak böyle bir şey kanıtlanmamış. sonradan çıktığı için tıp kesin hiç birşey söylemiyor.buda insanın kafasını karıştırıyor.neyse inş. hayırlısı olur. onu çok seviyorum ve onun için ne iyiyse onu yapmak istiyorum.dualarınızı eksik etmeyin sevgiler ayşegül

 
At 16/3/05 07:32, Blogger hbg said...

Allah yardimciniz olsun aysegulcum. insallah tez zamanda durum anlasilir ve emircik de sen de daha fazla uzulmeden, gerekeni yaparsiniz hayirlisiyla...

 

Yorum Gönder

<< Home