ben bir küçük cezveyim

köşe bucak gezmeyim

Pazar, Eylül 04, 2005

gitti parfümüm

Perşembe nöbette ali ve yenilerle ikinci baharı seyrettik. Tam yatma hazırlıkları yaparken acil geldi. Çocuğun biri 5. kattan düşmüş. Yer olmadığı için 1-1.5 saat kadar takipten sonra almana gönderdik. Erhan ameliyathaneye yatmaya gitti. Yeterli yerimiz olmadığı için. Sema geldi ve sema, ali ile beraber kahvaltıya çıktık. Manzara eşliğinde kahvaltı yapıp sohbet ettik. Aşağıya indiğimizde bizi 2. acil vaka bekliyordu. Amcayı tedavi ettik ve onu da saat 3.5 ta Silivri millete yolladık. Bu nöbet özlem için bayağı eğitici oldu. 3.5 ta hastayı gönderince yattık. Sema ile aynı kanepede yatmak zorunda kaldık. Sabah milletin kapıya dayanması ile erkenden kalkmak zorunda kaldık. Yoğun bakımcı olduğum için nöbet izni kullanamadım. Öğlene doğru yatıp uyudum. Öğleden sonra nöbeti devredene kadar bayağı çalıştım. 1004 te (asistan odası) hep beraber google earth de merak ettiğimiz yerlere baktık. Evimi buldum. Bangkoka baktım ama istediğim yerleri bulamadım. Samsuna baktım, evin yerini aşağı yukarı buldum ama net göstermediği için evimizi göremedim.
Sema tatile çıktı. 2 hafta yok. O yokken burada günler nasıl geçecek bilmiyorum.
Sanırım Çarşamba günü dolabımdan parfümüm çalındı. Dolabımın uzun zamandır anahtarı olmadığı için açık duruyordu. Çantamı bile rahatlıkla bırakıyordum. İlk defa böyle bişey oluyor. Çalacak başka bişey bulamadılar mı acaba? Bu olaydan sonra dolabımdaki tüm toka ve kolyelerimi semanın dolabına transfer ettim. Şimdi tekrar bissürü para verip nasıl parfümü alacağım bilmiyorum. Aslında 2 tane daha var ama onun yeri başkaydı. İlk defa aynı parfümün 3. şişesini kullanıyordum.
Cuma günü çıkışta savoya uğradık sonra da eve geldim. Annem bana pekmez ve reçel yapıp yollamış. Reçellerin tadına bakmadım ama pekmez harikaydı. Erkenden yattım.
Cumartesi geç kalktım. tüm günü bilgisayar başında geçirdim. Omuzlarım çok fena ağrıdı.
Pazar sabah erkenden kalkıp nöbete geldim. Bu nöbette bişey çıkarsa ben çalışacağım. İnşallah hiç bişey çıkmaz.
Havalar soğudu. Yağmurlar başladı. Artık evde öyle incecik şeylerle dolaşamıyorum. Gündüz bir ara ayağıma çorap giyeyim diye düşündüm. Gece de yatarken kalın pijama giyip yattım. Aslında sonbaharı ve yağmurları, kasvetli havayı hiç sevmem ama bu hafta sonu yağmur, soğuk ve kasvetli hava hoşuma gitti. 4 mevsimi bir arada yaşamamız ne güzel.
Söylemeyi unuttum. Geçende güneş enerjili araba yarışlarında handanın eşi haluk ile röpörtaj yaptılar. Akşam nöbette kanal d de haberleri izlerken haluku görünce şaşırdım. Saçlarını biraz kısaltmış ve sakalları da gitmiş. Daha iyi olmuş. Gayet de düzgün konuştu. Cuma günü de best fm de konuşmuş. Onu dinleyemedim.
Cuma günü eve gitmeyi planlıyorum ama önce hidayeti arayıp bana bir laptop ayarlamasını söylemem lazım. Zira evdeki bilgisayarı ümmühana verdikleri için evde bil. Yok. Ve benim tezimi yazmam lazım.
bugünlerde sayfaya pek bişey yazmıyorum. nete de fazla girmiyorum. her girdiğimde pattaya resimlerini koymaya çalışıyorum. ama beceremiyorum. diğerlerini nasıl yapmıştım bilmiyorum. aslında en eğlenceli resimlerim onlardı.
bu arada kyubeyaza bakayım dedim, beni ebelemiş. yarım saattir ne yazacağım diye düşünüyorum.

2 Comments:

At 4/9/05 19:44, Anonymous Adsız said...

Zekiyeecigim, sükür kavusturana! Biz de tatilden evimize döndük ve son "hosgeldiniz misafirleri" de hediyelerini alip gittiler (komsum Alex iki kilo taze yufka istemisti :) esimin dayisi Hans baklava, kuzeni Daniela tavla, Fasli arkadasim Nejad (bayandir kendisi) bebe kolonyasi :) Sonunda tatil anilarini okuyabildim, seni okumayi özlemisim :)

 
At 5/9/05 18:10, Blogger nerminn said...

merhaba jujube, hoşgeldin. bu kadar uzun süre gözükmeyince tahmin etmiştim tatile gittiğini. istanbulda mıydın? sen de bana anlatırsın neler yaptığını.
denizkızı teşekkürler. İnşallah resim çekebilirsem samsundan gelmeden koyarım.

 

Yorum Gönder

<< Home