ben bir küçük cezveyim

köşe bucak gezmeyim

Salı, Kasım 22, 2005

bir günde iki kez yazılır mı?

Bu kadar ara verdikten sonra 1 günde 2 kez de yazılır 3 kez de.
saat 3 te ali'ye acili bıraktım. galiba bu akşam nöbetleri biraz yoğun geçecek. yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşen bir hasta var. ailesi ile konuşuldu, galiba organlarını bağışlayacaklar. hastaya çok dikkat etmeleri lazım (ekip gelene kadar ölmemesi için). sema ve fethi ile savoya gittik. saat 5 te kalktık. fethi önce semayı sonra da beni nöbete bıraktı. yolda konuştuğumuz konu benim sınavımdı. ocakta kura varmış, sınava girme, deli misin? doğuya gidip ne yapacaksın hem de bu karda kışta, zaten senin kıyafetlerin de doğuya uygun değil vs. deyip durdular. ne yapacağımı doğrusu bilmiyorum. doğuya gitmek istemiyorum, hem de kara kışta. ama babam ve annem de sınava gireyim diye bekliyorlar. Allah'ım bir kolaylık ver ne olursun!
nöbetçi doktor odasını değiştirmişler. fethi oda çok sıcak oluyor demişti. hiç de sıcak değil, klima çalışmıyordu. hem de oda rutubet kokuyor. (Allahtan kısa süreliğine bu odayı kullanacağız). fethiyi aradım. hani klima çok çalışıyordu, saç kurutma makinası getirmeme gerek yoktu ve bu iş için klimayı kullanabilrdim diye. sonra teknisyeni aradım, adam ayarları ile oynadı ve klima çalıştı (beceriksiz zekiye diyemeyeceğim, çünkü ben de oynamıştım). oda soğuk diye boğazlı kazak giydim. şimdi poliklinikteyim ve acayip sıcakladım. sayfama baktım. koyubeyaz ve denizkızı yazının küçüklüğünden şikayet etmişler, hemen düzelttim.
sonra sema aradı, nöbet günlerini yapıyor......... ara ve nöbet günlerini iste dedi. ikisi konuşmuyor. aradım ve ...........'den bissürü fırça yedim. neden bu kadar geç onu aramışız? bütün günler dolmuş vs. semanın yalakası olmakla suçlandım. problemini sema ile hallet dedim. ağzına geleni saydı ve telefonu yüzüme kapattı. 'inanamıyorum, telefonu yüzüme kapatacak kadar terbiyesiz nasıl olabiliyorsun ' diye mesaj çektim. aradı, ben de yanlışlıkla oldu özür dilerim diyecek diye bekliyorum. açtım, bissürü laf daha saydı ve yine yüzüme kapattı. sinirimden söylediği günleri de unuttum. yarın listeyi görünce kasıtlı yaptığımı düşünecek ama ne yapayım? bu kadar hakarete uğrayınca insan unutuyor. benim tahminim yanında biri vardı (erkek arkadaşı) (sessiz sessiz günleri ona soruyordu) adama hava attı. adam onu da tanır beni de, ne havası atıyor anlamadım. beğenilmek ve zorla kendini birisine beğendirmek farklı şeyler. neyse abartmayayım. serviste ona delidir ne yapsa yeridir diye baktıkları, için hoca bile bişey demez. hele cengiz abi (şefimiz ve de başhekimimiz) beni onunla muhatap etmeyin der. yaaaaa ne kadar dedikodu yaptım böyle. ama damarıma bastı ben ne yapayım? en iyisi kızın adını yukardan silmek.
bugün günlerden salı tv de hangi dizi vardı acaba?
bu arada hastaneye geldikten sonra semayı aradım. sema ağlamak istiyorum kendimi kötü hissediyorum dedim. depresyona girme, sıra çünkü bende dei. ağlayacaksam bu akşam ağlayacakmışım. neyse ...... ' in yaptıkları karşısında kötü hissettiğimi unuttum. iyi geldi. heheh

4 Comments:

At 23/11/05 12:47, Blogger nerminn said...

kızla karşılaşıyoruz, güya kıza selam vermeyeceğim, yüzüne bakmayacağım. ama bana bakmıyor. ne komik yaw. ben kimse ile küs duramam. çok zor olacak. bir de serviste 1 hemşire ve 1 asistanla bir de uzman hiç konuşmuyordum. 1 tane daha eklendi. ne yapayım kendileri başlatıyor. gerçi birini ben başlattım. diğer konuya gelince işten atılma tabii. ben şimdi acil ameliyathaneye gidiyorum, hasta gelecek. sana bir bakayım demiştim. görüşürüz.

 
At 23/11/05 15:15, Blogger nerminn said...

zgudul@yahoo.com

 
At 24/11/05 12:58, Blogger nerminn said...

ya deniz kızı göndermişsin ama harfler çok garip okudum ama tahminle.

 
At 24/11/05 13:50, Blogger nerminn said...

servis sekreteri, sema ve ben birlikte okuduk. sema çok beğendi. illa o da istiyor. nasıl bakıyorsun?

 

Yorum Gönder

<< Home