nöbetteyim. canım sıkılıyor. aslında gelirken gayet normaldim. dün nöbet çantamı eve kadar taşımamı istemeyen ( çok düşüncelidir kendisi) bir arkadaşım çantamı da alarak ziyaretime geldi. sohbet ettik. karnım acıkmaya başlamıştı. getirdiği browniyi yedim, çay içtik. ne oldu zekiye? neden sürekli dalıp gidiyorsun zekiye? ......sonra da doğunun hayat şartlarının kötülüğünden bahsedip durdu. sonra da kalk git dediğimde 'aaaaaa geldiğimde moralin daha iyiydi, en azından gülüyordun. böyle gidemem. moralini düzelteyim de gideyim 'demez mi.
ne diyeceğim bilmiyorum. canım sıkkın. ders çalışmam gerekiyor ama ben buraya yazıyorum, daha ayrıntılıyı günlüğümün arasına koymak üzere kağıda yazdım ama hala sakinleşemedim. telefonda biriyle mi konuşsam diyorum. seçenekleri düşünüyorum, kimse ile konuşmak istemediğime karar verip buraya yazıyorum. dua ediyorum, Allah'a yalvariyorum. çıkış yolu göstermesi için, ferahlık vermesi için. güvendiğimiz bir tek O, başka da kimse yok.
yazmayı bırakıyorum çünkü kendi kendime 20 sayfalık (sıkıcı konu) anestezi cihazlarını bitirmeden polklinikten çıkmayacağıma söz verdim.
1 Comments:
bugün öğlenden önce nete girdim. yazmamıştın. akşam gelip bakınca yorumlarını görünce sevindim
Yorum Gönder
<< Home