ben bir küçük cezveyim

köşe bucak gezmeyim

Pazar, Mayıs 15, 2005

boğalar arasında

Cuma gününden sonra ilk defa eve girdim. Cuma günü ayşegüle gittim. Çok fazla kalmadım. Zaten akşam komşuları misafirliğe gelecekmiş. Bana kermesten aldığı mantıdan ikram etti. Tabak o kadar doluydu ki, ben bile bunu yiyebilirmiyim bilmiyorum dedim. Ama tadı çok güzeldi. Hemen peşinden puding, browni ve sütlü neskafe. İnsan bu kadar şeyi yiyince nasıl olabilir? Çıkmadan sema aradı. Özelde nöbette. Yanıma gelsene diyor. Ayşegülden çıktım ve biraz rahatlamak için taksiye binmek yerine yürümeye karar verdim. Hastaneye vardığımda sema 2 odada karşı yatağı da bana hazırlamış. Konuşurken uzandım ve bir daha kalkamadım. Acayip ağırlık çöktü. (tabii sema beni tanıdığı için böyle olcağını önceden biliyordu) Pijama yerine giymem çin bana forma getirdi. Onları giydim ve odadan hiç çıkmadan geceyi geçirdim. Hiç hasta yoktu. Bütün akşam ve gece konuştuk. Daha doğrusu benden daha çok sema konuştu. Tunceliden, başından geçen olaylardan, eski aşklarından tüm gece susmak bilmedi. Bir ara konuşmamıza tel le başka arkadaşlar da katıldı. Bana kahvaltı getirdi ve yatmadan kahvaltı ettik. Saat 2 de yattık ama o saate kadar konuşmaktan harap ve bitap düştük. Sabah zorla kalktık. Odadan çıkarken yeni gelen nöbetçi arkadaş (Necla) beni de görünce şaşırdı. Sema taksimde nöbetçi. Oraya gittik. Acil ameliyathanede duş aldım. Beni hastanede görenler şaşırdı hafta sonu ne işim var diye. Şefimiz de serviste olduğu için biraz geç olarak kahvaltı için savoya gittik. Melemen yedik ama cafe fotoğraf taki kadar güzel değildi. Serviste kanepede yatıp biraz uyudum ve sonra kalkıp hazırlandım ve nöbete gittim. Odada klima çalışmıyor. Ve ben eve uğrayamadığım için ayağımda çorabım yok. Odada biraz üşüdüm. Tüm günü ve geceyi uyuyarak geçirdim. Sabah 9:30 da uyandım ama kalkmadım. Sema nöbeti benden alacak ve biraz geç geleceğini söylemişti (ama bayağı geç geldi. Uyuya kalmış) arzucumdan mesaj geldi. Bilmiyorum arzucum bu hızla nereye kadar? Ne kadar dayanırım bilmiyorum. Sema gelene kadar uyudum. Kopuzlardan alışveriş yapmış. Çok güzel bir kahvaltı sofrası hazırladık. Uzun uzun kahvaltı ettik. Evi 10 dakika uzakta olan ama uykusu çok kıymetli bir arkadaş telefon açıp gelemeyeceğini söyledi. Annem aradı. Evde yemek yapıyormuş. Doğum günü kutladım. Annecim bugün 54 yaşına girdi. İyi ki doğdun benim güzel annem. Allah sana hayırlı uzun ömürler versin. (tabii babama da) sema her zaman boğalar arasında kaldım der. biz de evde 3 boğaydık, annem, ümmühan ve ben.
Üsküdara geçmek için vapura bindim. Vapurun en sevdiğim bölümü olan bayraklı kısmına oturdum. Karşıma istanbulu gezeye gelmiş 4 tane kız oturdu. Kız kulesi nerede, görünüyor mu diye sordular. Hava bugün çok güzel ama güneşli ve parlak değil. Hafif sisli. Kız kulesini gözlerimi iyce kısıp odaklandıktan sonra görebildim. Onlara görünen yapıların nereler olduğunu göstermek istedim. İçim içimi yedi ama etraftaki insanlardan çekindim. Ne meraklı bir kız derler diye. Mesela İstanbul modernin önünden geçtik ve onlar anlamadılar bile. Evlerine geri döndüklerinde adı geçtiğinde aaa ben burayı görmüştüm diyemeyecekler. Ben biraz garip bir kızım ama mesela geçen yaz pisa kulesine çıktığımızda yıkılacaksa ben indikten sonra yıkılmasını, böylece en son çıkan kişilerden biri olacağımı düşünmüştüm. Okuyanlar ne bencil kız, handan ve arzu ise tipik zekiye diyorlardır.
Eve gelince Salı günü (doğum günümde) ne giyeceğime karar vermek için ayna karşısında onu kıyafetlerin birini giydim, diğerini çıkardım. Bir planım yok, hastanede çalışıyor olacağım ama yine de doğum günümde her sene yaptığım gibi daha güzel giyinmek istiyorum. Bu gidişle öyle bişey olmayacak. Sonra bil. Başımna oturdum. Blogları okudum. Yemek yedim. Sema aradı. Akşam pearl harbour varmış. Ben savaş filmi seyretmeyi sevmem ki. Hem de bu kadar uzununu, hem de tv de. Şimdi artık kalkıp kışlıkları kaldırıp yazlıkları çıkarmam lazım.
Sebahati aradım yine evde yok. Aynuru da aramam lazım. Ama bugün Pazar ve Pazar günü eşleri evde olacağı için evli arkadaşlarımı aramak istemiyorum.
Bir ara yukarı amcamlara çıkmam lazım. Teyzemin oğlu (amcamın damadı) askerden izne gelecekti. Herhalde gelmiştir. Çıkıp onu görmem lazım.
Bu arada tüm hafta sonu boyunca mecburi hizmet işini düşündüm. Ağlamak istiyorum. İstanbulda yada samsunda olmak istiyorum.. doğuya gitmek istemiyorum. Özele geçmek istemiyorum. Devlette kalmak istiyorum. Allah ım ne olacak benim halim. Acı bana ve bana bir yol göster. Ama çabuk göster de ben de daha fazla üzülmeyeyim.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home