ben bir küçük cezveyim

köşe bucak gezmeyim

Perşembe, Mayıs 05, 2005

sanal alem

Ya ben artık akşamları dizi seyrediyorum, gündüzleri hastaneye gitmediğim zamanlar sanal alemde dolaşıp milletin günlüklerini okuyorum. Allahım ben napıyorummm? Benim ders çalışmam lazım. Bilgisayar başında oturma sebebim nete takılmak değil, tezimi yazmak. Ama ben bunu bir türlü hatırlayamıyorum. Annemler bir an önce uzman olmamı istiyorlar ama ben de hiç gayret yok. Gerçi yoldan geçen 65 yaş üstü prostatlı hastaları kolundan tutup sizi uyutacam diyerek tezimi tamamlayamam ama bir ara çalıştığım gibi ders de çalışmıyorum. Onu bari yapsam. Cengiz abi soru sorsa apışıp kalacağım. O da bana kızacak. Arada melih’ e soruyorum, o da çalışmıyormuş . ne gerek var nasıl olsa herkesi geçiriyorlar diyor ama çok inektir. Bana demese de çalışıyordur. Bir ben inek olamadım. Liseyi uyuyarak, üniversiteyi de gezerek bitirdim. Ama artık biraz çalışayım diyorum. Sadece el becerisi yetmiyor, kitabi bilgi de gerekiyor.
Sabah semanın tel i ile uyandım. Tez hastalarımdan biri gelmiş. Telefonla mini mental testi uyguladık. Bu arada hasta semanın yanında yoğun bakımda iken sema bir taraftan benim hasta ile ilgileniyor diğer taraftan atropin yapın diyip duruyordu. Bugün de çok yoğun geçmiş. 2 hastası ölmüş. Bir tanesi benim geçende kateter taktığım hasta. Bugün ve yarın ameliyathane kapalı be tüm arkadaşlar boşta olduğu halde kimse semaya yardım etmemiş. Yarın ben de hastanedeyim ama beni çalışayım diye acile yazmışlar.
Semanın telinden sonra yine uyudum ve öğlende kalktım. Kahvaltıdan sonra bil. Başına oturdum. Hala oturuyorum. Martı restaurantı aradım orada da brunch yokmuş. Havayı aradım martıda öğle yemeği olsun mu diye. Ama cevap vermedi. Üni den arkadaşım ayşe gençayı aradım. Bayağı konuştuk. Sonra saime aradı annesini zuhale götürmüş. Karşıya meral hanımın yanına çalışmaya geçiyormuş. Akşam akmerkezde buluşalım dedi. 19:30 dan sonra. O saatten sonra oraya gelemem dedim. Akşam tekrar konuşacağız. Belki capitolde buluşuruz. Akmerkezi hiç sevmiyorum. Orada gözlerim kızarıyor ve başım ağrıyor. Oraya gidene kadar Nişantaşı+metrocity ye giderim.
Annemi aradım evde yok. Acaba dişçiye mi gitti? Ablam da cevap vermiyor. Fethi yi aramıyorum. O nöbetten çıktı. Kesin uyuyordur. Ben bugün ders çalışmamak için elimden gelen her şeyi yaptım.
Arzu geçende sana attığım mesajdan semaya bahsettim. Benimle konuştuğunu, dertlerimi paylaştığını ama bana hiç sarılmadığını. Hanım temastan hoşlanmam diyor beni bile öpmüyor, sarılmıyor. Fethi de sarılmasın daha iyi. Yoksa sertan sizi bir de sarılırken görürse hakkınızda kim bilir ne dedikodular başlatır diyerek benimle dalga geçiyor. Sertanın bu esprisi cani filminden sonra başlamıştı. O oğuzhanla seyretmeye gitmişti. Ben de handanla seyretmiştim. O günden beri sema ve bana takılıp durur.
Bugün portakal ağacının sahibi Hatice sayesinde yeni linklerimi ekledim. Benim gündüzki dizilerim işte onlar. Arada takıldığım başkaları da var tabii. Bunlar her Allahın günü baktıklarım. Üni de okurken ümmühan öğrendiği deyimleri ben de öğreneyim diye küçük kağıtlara yazıp odama yapıştırırdı. Bir sefer ben çok tv seyrediyorum diye bir deyim yazmıştı ama deyimi hatırlamıyorum. Anlamı şöyle idi; tv ye çok bakmaktan gözlerin kare olacak (tv ekranı gibi) gibi bişeydi. Şimdi de aynen öyle olacağım. Ümmühanın bu yöntemi bir müddet devam etti. Bir keresinde yeni kazağımı giymişti ve ilmek kaçırmış. Bana bunu yeni bir deyimle anlatmıştı. İlk önce anlamamıştım, öyle sakin anlatıyordu ki. Deyimi kavrayınca tabii kıyameti koparmıştım. Tabii o deyimi hiç unutmuyorum.
Şimdi arayıp bulamadığım üni den arkadaşlarımdan biri aradı. Maraştan.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home