ben bir küçük cezveyim

köşe bucak gezmeyim

Pazartesi, Mayıs 30, 2005

kurtlar imparatorluğu

Leyla nazarının değdiğini pek zannetmiyorum. Amcamlar burada oldukları için hareket alanım biraz kısıtlandı. O yüzden de yazacak birşey bulamıyorum. Cumartesi tüm günü evde geçirdim. Pazar ise amcamlar birlikte bişeyler yapalım dedikleri için arkadaşlarla plan yapamadım. Öğleden sonra yürüyerek çamlıcaya çıktık. Belli bir yaştan sonra da aile büyükleri ile aile saadeti yaşanmıyor. İnsan kendini biraz garip hissediyor. Fethi kalabalığı sevmiyor diye ona hep kızardım ama dün ona hak verdim. O kadar kalabalıktı ki, iğne atsan yere düşmezdi. tam 7 tane gelin gördük. Amcam hiç birini beğenmedi. Amcamın uzun bir kuyruğa girip aldığı çayları içtik. Plastik bardaklarda. Neyse çamlıca özellikle de hafta sonu hiç de iyi olmuyor. Bu arada arzu ve handan küçük çamlıca değil, büyük çamlıca.
Bu sabah sırf bir yakınım ameliyat olacak diye hastaneye gittim. Meğer adam yedekteymiş. Onu bugün almadılar. Günü kütüphanede geçirdim. Önceden gidip personele kesinlikle çay istemiyorum diye belirttim. Öğle yemeğinden sonra önce savoyda sonra cihangirdeki camiinin öünündeki çay bahçesinde çay içtik. Öğleden sonra asistanlardan biri beni çıldırttı. Ben de değmeyecek insanlar için niye çıldırıyorsam? Sema sigara verdi, rahatlamam için. Ama ben büyük irade göstererek almadım. Ama gözüm de sigarada kaldı. Sanki çok sigara içen biri gibi.
Çıkışta savoydan sema bir sürü talı ve tuzlu pasta aldı. Ben kavurmalı muhteşem simitten aldım. Tost makinesında ısıttlar. Afm ye gittik. Yiyeceklerimizi içeri almadılar sinir olduk. Emek e gittik. Bomboştu. film başlar başlamaz hemen yiyeceklerimizi yemeye başladık. genelde bizimle gelen erkekler sinemada bizimle oturmaya utanıyor. ama ben sinemada bişeyler yemeyi çok seviyorum. önceden handanla capitolde sinemaya giderken madodan kazandibi alırdık. ne güzel olurdu. neyse Kurtlar imparatorluğunu seyrettik. Kitaptakiyle ufak tefek farklar vardı. Ama filmi çok güzel çekmişler. Sonunda emre kınayı görmek beni çok şaşırttı. Türk oyuncu olduğunu bilmiyordum. Bendeniz emre kınayı pek beğenirim. Filmden çıkınca Fransız sokağına gittik. Merdivenlerden inince soldaki ilk kafeye girdik. Çatısına çıktık. Deniz manzaralı dediler. Ucundan azıcık görünüyor. Sokak güzel görünmüyor. Alaksız teyzeler kilim silkeliyor. Kadınlar sigara içiyor balkonda. Yani orada oturunca ya içerdeki ilginç koltuklarda yada dışarıda oturmak lazım. Çayı da güzel değildi. Kocaman kupalarda getirdiler ve garip süzgeçlerle.
Eve geç geldim. Amcamlar biletlerini almışlar. Çarşambaya gidiyorlar. Ben de yarın özelde nöbetteyim.

5 Comments:

At 31/5/05 12:37, Anonymous Adsız said...

oooh be,nihayet zekiye hanım.hoşgeldin.isimler için sağol,bi iki tane daha bulursan yolla e mi?neyse okula geç kalacağım,canım hiç gidip ders anlatmak is-te-mi-yor...

 
At 31/5/05 15:02, Blogger nerminn said...

hastanedeyim. çok yorgunum. akşam nöbete nasıl gideceğim bilmiyorum. para için de gidip başka yerde yatılırmı ya. ameliyathanede vakalar hala bitmedi. semaya bıraktım uyandırsın diye. uzman bitti mi diye sorunca bitti dedim. heralde uyanmıştır. başka isim hatırlarsam yazarım. tuba nın kızının ismi de ilginç bir isimdi. belinay dı galiba. bugün ayşegülle konuştuk. yarın belki tubaya birlikte gideceğiz. akşam amcamlar gidiyorlar

 
At 31/5/05 19:10, Blogger hbg said...

zekiyecim yemekleri biraz daha ayrintili anlatman mumkun mu? kavurmali muhtesem simidi gozumde pek iyi canlandiramadim, kokusu filan burnuma gelmedi mesela. rica etsem, biraz daha ozen gosterelim, iyice ozendirelim.

 
At 1/6/05 19:46, Blogger nerminn said...

ok handancım sen yeter ki iste.

 
At 25/1/06 17:59, Anonymous Adsız said...

merhaba
blogunuzu okudum ama gordugum kadari ile uzunca bir suredir yazmiyorsunuz. keske yeniden yazmaya baslasaniz...

 

Yorum Gönder

<< Home