sıcak gün, soğuk gece

nöbetteyim.uykum var. yattım ama uyuyamadım. sabah ameliyathanede asistan sayısı eksikti, kimisi hocadan izin almış, kimisi izin almadan nöbet ertesi eve gitmiş, bir tanesi antalyadan sabah uçağını kaçırmış. hoca acayip sinirlendi. ben de bu sabah asistan olarak çalıştım. bir tane de tez vakası buldum ama vaka sadece 11 dk sürdü. yaptığıma değmedi. öğleden sonra boştaydım. boş boş vakit geçirdim. gönülün bir tanıdığı geldi, onunla ilgilendim. mesai bitiminde servisi fethiye bırakıp (güya bugün birlikte nöbetçiydik, bir karışıklık olmuş ve o nöbetçi değil) istiklale çıktık sema ile birlikte. ona hediye aldık. savoydan pasta aldık.
yaaaaa ben bir sürü şey yazdım ve hepsi gitti. şimdi tekrar mı uğraşacağım?
kısaca serviste pastayı yedik ve hediyemizi verdik. benimle bayağı oturdular. sema ali nin nöbeti aldı ve gece benimle kaldı. bir istanbul masalını seyrederken ameliyat vardı. ya ben bu selimle esma ya artık gıcık oluyorum.
gece kahvaltı yaptık ve yattık. sema da ben de gece buz tutuk. yorgan bulamadığımız için bütün gece boyunca büzüşüp kaldık. yani soğuk ve rahatsız bir geceydi. sabah kapıya yazı astım. 7:45 ten önce kapıyı çalmayın diye. gerçekten de kimse çalmadı. ama uyanmadan önce de rüyamda nöbette yatıyordum. böyle bir gündü işte.