ben bir küçük cezveyim

köşe bucak gezmeyim

Çarşamba, Nisan 13, 2005

güzel bir bahar günü


Bugün harika bir gün geçirdim. Önceki gün trt 1 de benim polisiye dizilerden biri vardı ve çok geç bitti. Zaten yatakta seyrediyordum (benim tv nin minik olmasının bir faydası var, evin içinde nerde işim varsa (banyo dahil) oraya gidiyor). Bittiğinde 3’ü geçiyordu ve o saatten sonra ne kadar uyumaya çalıştıysam da içimi bir hırsız korkusu sardığından (haberlerden mi yoksa bir İstanbul masalından mı etkilendim bilmiyorum) sabah ezanına kadar uyuyamadım. Zaten o saatten sonra da kalkmama yarım saat vardı. Yani o gün tüm günü 30 dakikalık uyku ile geçirdim ve eve gelir gelmez uyudum. Ve sabah semanın tel i ile uyandım.(geçen hafta çapaya geç kalıp gidemediğim için bu sabah uyandırdı). Bu sefer geç kalmadım ve çapaya seminere yetiştim. Erken bitti ve taksime gelmek üzere otobüse bindim. Yolda okuldan arkadaşım ayşeyi aradım. Tokatta. Bebeği olduğu için çalışmaya biraz ara verdi. Okuldaki insanlardan konuştuk. Hiç haberleşmdiğim insanlardan havadisler verdi. Beni çok şaşırttı. Hayat, zaman insana neler yapıyor. Hiç beklemediğimiz şeyler geliyor başımıza. Onun anlattıkları karşısında evlenmemekle büyük isabetli bir iş yapmışım diye düşündüm. Şiddet, kıskançlık, anlaşmazlıklar ne kadar çok. Taksimde indim ve bambiden kumru ve portakal suyu aldım. Beni biraz beklettikten sonra sema ve fethi gelip beni aldılar. Pierre loti’ye gittik. Sema ergüvanları görmek istiyordu. Maalesef biraz erkenmiş göremedik. 2 yıl önce servisteki arkadaşlar hep birlikte gittiğimizde her yer öyle güzeldi ki, o zaman ergüvanlar açmıştı. Önce sema ile bambiden aldıklarımı yedik. Her zamanki gibi 2 tane yiyemedim. Akşam yemeği olarak biraz evvel yedim. Bayağı oturduk. havadan sudan servisten, evliliklerden, ilişkilerden vs konuştuk. Semanın evlenince adama neler yapacağından (eziyetlerinden) (heheh) bahsetti. Çay, kahve içtik. Yağmur yağdı, biraz da içerde oturduk. içerisi de güzeldi. Resim çekindik ve arabaya bindik. Güya beni unkapanında indireceklerdi ve eminönüne gitmek üzere taksiye atlıyacaktım. Fethi zeyrekhaneye gidelim dedi. Gittik, gerçekten çok güzeldi. Meğer seneler önce ( sanırım ben üni 3 te iken) sebahat ve arzu başoğlu, ümmühan ile (sanırım handan o yıl ingilteredeydi) imç’ye gitmiştik. İmç den arzuya stor alıp, yolun karşsına geçip, ara sokaktan yukarı yürüdük. Orada eski bir kilise vardı. İstanbulun fethi ile camiye dönüştürülmüş. İçinde tadilat vardı. Çok hoşuma gitmişti. Ne zaman unkapanından geçsem o cami yada kilise ,o yapıya bakardım. Meğer onun dibindeymiş. Çok güzel ışıklandırmışlar. Manzara harikaydı. Ortam da çok güzeldi. Fethinin dediğine göre fiyatlar biraz yüksekmiş. Biraz manzara seyredip oradan ayrıldık. Sonra vefa bozacısının olduğu sokağ girdik. Bugün fethinin keyfi yerindeydi. Biz demeden kendisi şuraya da gidelim mi buraya da gidelim mi diyerek bizi gezdirdi. Bayağı hoşuma gitti. Bu kadar gezmeyeli uzun zaman olmuştu. Handanla bir günde böyle birkaç yer gezerdik. Sonra beni eminönüne bıraktılar ve motorla üsküdara geçtim.
Sema bugün poliklinikte bir hasta yakalmış. O yüzden yarın hastaneye gideceğim.

7 Comments:

At 13/4/05 23:13, Blogger nerminn said...

eveeet gelelim bonus reklamına. aysel gürel kafasında uçuk pembe renkte bonus peruğu, plastik cerraha gidiyor. bilmem kaç yılı türkiye güzeliym. tüm vücudum harika, venüs gibiyim sadece burnumun ucundan memnun değilim,diyor. illa şu burnumun ucunu düzelt. plastik cerrah da tabii aysel hanım sizi memnun edecekse, tabii yaparız. ameliyattan sonra sargıları açacaklar. önce bacaklarını yataktan indiriyor. sütun gibi bacaklar. üzerinde açık pembe ameliayt kıyafeti (tabii daha düzgün, kolsuz vs)başında bonus peruğu, tüm yüz sargılı. önce dudaklar çıkıyor ortaya. pembe renkte ruj sürülmüş. sonra gözler. mavi mavi. sonra tüm yüz, aysel gürelin sesi. deniz akkayanın vücudu bir arada. aaaaa doktor bey ben sadece burnumun ucu demiştim siz ne yapmışsınız diyor. bir taraftan da kendine (poposuna vs) bakıyor ve taş taş diyor. hehehehehehhehehehh. dr da birikmiş bonusunuz vardı, diyor. aysel gürel de aaaa bu kadar mı birikirmiş diyor ve reklam bitiyor. ama arzu reklamı göresn öyle hoş ki. çok şeker. her seferinde gülüyorum. aysel güreli sevmem diyorsan ben de sevmiiyorum.

 
At 14/4/05 00:52, Anonymous Adsız said...

bilmek istersiniz diye düşündüm tuba nın 4 kg 200 gr lık bir kızı olmuş. hemde 1 nisanda. bende bugün aramıştım yeni öğrendim.ikiside çok iyiymiş. zekiye hanım beni aradığında yoksam ceptende bir sesini duyurabilirdin. senin evle bizim evin arasında oldukça kalın dikenli çalılar büyüdü bu gidişle her yeri kaplıyacaklar haberin olsun. ama pardon sen çok yoğundun değil mi? BOŞVEEER AYŞEGÜL....

 
At 16/4/05 15:22, Blogger nerminn said...

arzucum zaten kare dememiştim. dikdörtgen olacak. bir tarafında marka amblemi karaca resmi vardı (uçta).küçük ve büyük boyda vardı. ben koltuğa sereceğim için büyük olanından istiyorum

 
At 16/4/05 15:25, Blogger nerminn said...

ya canım arkadaşım ayşegül, sen niye bana bu kadar kızıyorsun. görüyorsun evden doğru düzgün çıkmıyorum. nöbet, ev arasında gidip geliyorum. bir kez pierre lotiye gittik o kadar. cepten aramamaya gelince gezmededirsin, rahatsız etmeyeyim diye düşündüm. bu kadar düşünceli bir arkadaşın var daha ne istiyorsun.

 
At 16/4/05 15:27, Blogger nerminn said...

canım ya ben seni çok seviyorum. niye anlamıyorsun. arada böyle seni sevmiyormuşum gibi beni yerden yere vuruyorsun. çok çok öpüyorum seni

 
At 17/4/05 21:57, Anonymous Adsız said...

canım arkadaşım sen demek beni rahatsız etmemek için hindi gibi sadece beni aklından düşünüyorsun ayy çok teşekkür ederim.ama inan ben rahatsız olmam. istediğin zaman arayabilirsin tamammı. dün emirin doğum günüydü 6 yaşını doldurdu ona güzel bir doğum günü yaptık . biraz yoruldum ama güzel geçti çok şükür. arzu cuğum seni aramak istiyorum ama numaran yok sen mi yollarsın yoksa zekiye mi artık biriniz yollarsınız . iyi olduğuna seviniyorum . nasıl arapça öğrenebiliyormusun . inş. faydalı olur. görüşmek üzere sevgiler ayşegül

 
At 18/4/05 15:45, Blogger nerminn said...

canım benim ya çok mutlu oldum.zaman ne çabuk geçiyor. bir bakıma elime doğmuştu. Allah hayırlı uzun ömür versin. arzunun numarasını ben veririm. çok öpüyorum. emiri de benim için öp.

 

Yorum Gönder

<< Home