ben bir küçük cezveyim

köşe bucak gezmeyim

Çarşamba, Haziran 01, 2005

belinay

Uykudan yeni kalktım. Sersem tavuklar gibiyim. Akşam uyuyup uyanınca bir müddet böyle oluyorum. Amcam ve yengem bu akşam gidiyorlar. Eşyalarını hazırlamışlar. Saatin dolmasını bekliyorlar. Bugün son kez eminönüne gidip gezdiler. Allah’tan bugüne kadar hiç yağmur yağmadı ve onlar da rahat rahat gezdiler.
Dün yaptıklarımı yazacağım ama aklıma gelmiyor. (Dedimya sersem tavuklar gibiyim)Bir müddet düşündükten sonra aklıma geldi. Ameliyathanede çalıştım. Ve her zamanki gibi (maşallah nazar değmez İnşallah) yukarı ameliyathanede önceki çalıştığım günlerde olduğu gibi, dün de öğleden sonra pek birşey kalmadı. Dün alucradan bir akrabamızın eşi ameliyat olacaktı. ilk önce onu uyuttum. İnsanın hastanede tanıdığı olması ne iyi bişey. Adama yapmadığım ilaç kalmadı. Güzelce uyutup, uyandırdım. Öğlende gidip ona baktım. Bütün akrabaları gelmiş. Onlarla görüştüm. Pek bir memnun oldular. Eeeee cici kız zekiye rolünü oynayınca böyle oluyor. Öğlende yemek güzel olmadığı için sema ile yemeği dışarıda yedik. Saat 3 te hastaneden çıkıp nişantaşına gittik. Yargıcıdan ikimiz de almak istediğimiz tunikleri alamadık. Sema çok zayıf olduğu için tunik arkadan biraz bol oldu. Ben ise aradığımı bulamadım. Başka mağazalara da baktık ama pek bişey almadık. Burger kingden akşam yemeğimi aldım ve taksi ile nöbete gittim. Yoğunbakımda 2 tane hasta vardı. 2 kere onlara bakmaya gittim. Br kez de ameliyat olmuş bir hasta için saçma sapan bir nedenle beni çağdılar. Yemekten sonra biraz uyudum. Sonra gece arkadaşlarla ve ablamla konuştum. Yattığımda saat 1 e geliyordu. Sabah zorla kalktım. Önce kuaföre sonra da eve gittim. Daha kapıdan içeri girmeden Ayşegül aradı. 11:30 da Erenköy carrefour da görüşmek üzere anlaştık. Tubanın bebişine hediye alacakmış benim de işime geldi. Bağdat caddesi yerine alışverişimi oradan yapmak daha iyi oldu. Yatmadan hazırlanıp evden çıktım. Carrefour da maviden kot etek ve yargıcıdan da tuniğimi aldım. Aslında tam istediğim gibi olmadı ama ne yapayım artık. Elif ve Ayşegül gelince hediyeyi alıp tubaya gittik. Bizden sonra bilge ve sonra Şükriye çok çok geç olarak da kezban geldi. Tubanın bebişi belinay maşallah çok şeker. Eşine benziyor. Maviş gözleri ve tombik yanakları var. Allah anasına babasına bağışlasın.
Tuba oturma odasını yeni bebek için değiştirmiş. Oturma odasını balkonu da içeri katıp bebek odası yapmış. Banyonun da kapısının yerini değiştirmişler. Talha bebeği çok kıskanıyormuş. Okulda geçende 5 çocuğu birden dövmüş. Hepimiz şaşırdık. Artık eskisi kadar da düzenli değilmiş galiba.
Elif benim sayfama bakmak istemiş ama adını hatırlayamadım diyor. Cezvecik diye hatırlamış. Portakal ağacına bakmış. Sadece bir tarif görebelmiş. Sayfanın sahibi bir yerlere gitmiş diyor. (Hatice hafta sonu urfaya gidecekti.) ona yine adresi vermeyi unuttuk.
Tuba her zamanki gibi harika mamalar yapmış. Kızlar 19 mayısta fazla birşey yapma demişlerdi. Ben de olur mu canım kızartma yapsın demiştim. Kızartma yapmış. Elif bana bakıp güldü. Poaçalar, börekler, salatalar. Hatta eve gelirken bana hepsinden biraz verdi. Yalnız yaşayınca böyle oluyor. Evde yemeğin yoktur diyorlar ve akşam yemeğimi de gönderiyorlar. Kezban gelmeden yemeye başladık. Biz tatlı faslına geçtiğimizde kezban geldi. Kızlarla yemek çok zevkli değildi. Şükriye, elif ve Ayşegül her bir şeyi ikiye bölerek aldılar. Onlarla yemek yemenin zevkli olmadığını söyledim.
Nöbet sonrası uyumaya alışık olduğum için başım bayağı ağrıdı. Ağrı kesici aldım ama işe yaramadı. Ayşegül ve elifle ben de kalktım. Tuba orada uzanmamı söyledi ama kalmadım. Bugün saime de muayenehaneye kahve içmeye çağırmıştı ama tel de konuştuk ve gidemeyeceğimi söyledim. Arkadaşlarıma broşür vermemi söylüyor. Ama kızları bir daha ne zaman görürüm bilmiyorum. Mezoterapi, epilasyon ve lpg de %20 indirim yapıyorlarmış. Bağdat caddesinde zeki nin üstünde fizikom da. (galiba adı böyleydi) merak eden arkadaşlarıma duyurulur.
Eve gitmek için bindiğim takside adama çamlıca yerine Ümraniye dedim diye adam beni dolaştırdı da dolaştırdı ve sonra Ümraniye çıkışını kaçırınca taaa kavacık a gittik. Zaten başım ağrıdığı için hiç sesimi çıkarmadım. Arada düşüncelere daldım gittim. Eve geldiğimizde taksimetre 30 milyon yazmıştı. 16 istedi ben de bişey demedim. Eve geldiğimde amcamlar evdeydi. Hemen yattım. Sadece 1.5 saat için yattım ama sema sürekli aradı. Titreşime aldığım halde uykum hafif olduğu için uyuyamadım. Onunla konuştum ve kalktım. Akşam hafta sonu gezisi için kıyafetlerimi hazırlamam gerek. Sema ile aynı valizi kullanacağız. Fazla bişey alma, dedi ama ben durur muyum? Tabii ki hayır. O kadar kıyafeti giymeyeceğimi biliyorum ama ne yapayım ben böyleyim. Yarın özelde nöbetteyim. Cuma sabahı nöbetten erkenden çıkıp hastanede otobüse bineceğiz. Pazar akşamı döneceğiz ve büyük bir ihtimalle Rumeli hisarında genco erkalla dolunay …..(adını hatırlamıyorum. Şu bir İstanbul masalındaki selimin ressam sevgilisi) ın oyunu var. Onu seyredeceğiz. Organizatör semanın arkadaşı. Geçen yıl rumelideki oyunların çoğunu seyretmiştik. Rumeli hisarında tiyatro seyretmek çok zevkli oluyor. Sahnenin arkasından bazen vapur geçiyor. Seyretmesi zevkli oluyor. Yalnız biraz soğuk oluyor. Tedbirli gitmek lazım. Şimdilik bu kadar sanırım yarın yazamam. Pazar da gece tiyatrodan sonra sema da bana geleceği için ve çok yorgun olacağım için yazamam. Yani pazartesi gününe kadar hoşçakalın.

4 Comments:

At 1/6/05 22:58, Anonymous Adsız said...

pazartesiye kadar daha çok var...kaytarıyoruz galiba...neyse iyi eğlenceler...

 
At 1/6/05 23:05, Blogger nerminn said...

yok yok kaytarmıyom. yarın nöbetteyim. hafta sonu da amasra ve safranbolu

 
At 2/6/05 18:02, Blogger hbg said...

ooo bakiyorum siteye reklam aliyorsun artik :)

 
At 3/6/05 05:38, Blogger hbg said...

ben de dedim sayin arzu karaman ama dinlemiyoooo!!!

 

Yorum Gönder

<< Home