ben bir küçük cezveyim

köşe bucak gezmeyim

Cuma, Ocak 13, 2006

68 kilo

Sayılı gün ne çabuk geçiyor. Sadece 1.5 günüm kaldı. Geldiğimden beri evden hiç çıkmadım. Ders çalışıyorum. İlk günler çok daha iyi gidiyordu. Ama gelen ziyaretçiler (ablam ve çocukları oluyor) ve bayram biraz daha az çalışmama neden oldu. Yarın ilk defa evden çıkacağım ve annemle ümmühanı da alıp önce gidip evlerimize bakacağız sonra da ablama gideceğiz. Annemi bayramda hiçbir misafirle görüşmeyeceğime, sadece odada ders çalışacağıma ikna etmiştim ama boğuna konuşmuşum, çünkü kendim uymadım. Bayramın 2.günü her zamanki gibi davet vardı. İnsanlar keşkek yemeye geldiler. O gece ablam burda kaldı. Gece sohbet ettik.
Dün gece oturup biraz fiş yazdım ama bitmedi. Geri kalanını hastanede nöbette yazacağım.
Pazar sabah erkenden istanbula dönüyorum. Eve gitmeden nöbete gideceğim.
bunları yazınca ders çalışmayı planlıyordum ama ümmühan geldi. tüm günü onunla geçirdim. oğlu bayağı büyümüş. yürümeye başlamış. bana hiç gelmiyor. annesine de immi diyor. annem diyor ki 'ümmühana küçükken ümmü dedikleri zaman çok kızarmış, şimdi oğlun sğylüyor bişey demiyorsun' diyor. ablam aradı yarın işin ne yemek yapayım diye soruyor. annem de sağolsun hep sevdiğim yemekleri yaptı.
şimdi hidayete neden çok fazla kitap alıp okumadığımın ifadesini vermeye çalışıyorum. o da her şey güzel olacak'ı seyrediyor.
dün tuba mesaj atmış, bilgenin babası vefat etmiş. bugün arayıp konuştum, trabzaondalarmış. ülkü de yanındaydı.
Bir arkadaşım çok fazla ileriye yönelik düşündüğümü, plan yaptığımı sonra da olmayınca hayal kırıklığına uğrayıp üzüldüğümü söyledi. Bir bakıma doğru söylüyor. Hayal kırıklığına uğrayıp ağladığım oluyor ama çocukluğumdan beri yatınca bir müddet hayal kurarım. Sonra uyurum. Hayal kurunca uyuması daha kolay oluyor ve bu hayaller beni mutlu da ediyor. Bir müddet mutlu mutlu idare ediyorum sonra hayalim gerçek olmuyor, bir müddet üzülüyorum sonra hayal kuracak başka bir mevzu buluyorum. Samsuna geldiğimden beri belki de 2_3 yıl boyunca taşınamayacağım evimin dekorasyonunu düşünüyorum. Şuraya şunu alırım, buraya bunu alırım diye hayaller kuruyorum. Hayal çünkü samsuna ne zaman gelip yerleşebilirim, hem de o kadar eşyayı hangi parayla alırım bilmiyorum. Sanki para biriktiriyormuşum gibi. neyse istanbul dışında çalışırken nasıl olsa para harcamaya yer bulamam.
Beratla hidayet sanırım geçen yıl iddiaya girmişlerdi, kim önce 68 olacaksa diğeri ona 500 milyon verecekti. Geçen yıl iddiayı kazanan olmadı ve bu yıl parayı 1.5 milyara çıkardılar. İkisi de kilo almak için acayip yiyorlar, gece yatmadan önce kahvaltılık yiyorlar ama yine de 65 üstüne çıkamıyorlardı. Malezyaya gittiğimizde berat ‘65.5 kiloyum ama hidayete söylemeyeceğim’ diyordu. berat spora gitmeye başladı, yemesi arttı. Habire süt içip duruyordu. Sonunda da 69 oldu. Hidayetten parayı da aldı. Hidayet kızıp duruyor ‘ ben abimden o parayı almayacaktım’ diyor. Berat da ‘ ona ders olsun, bir daha çok parası varmış gibi iddiaya girmesin’ diyor. Bayram tatilinin başından itibaren sürekli birbirlerine laf atıp duruyorlar. Arefe gecesi benim odada birbirlerine girdiler. Annem geldiğinde hidayet nihayet beratın tepesine çıkmıştı. Annem hemen beratı kurtardı. Hidayet bayağı bir kızdı, ben altta iken kimse sesini çıkarmıyordu, ben üste çkınca hemen ikiniz de müdahale ediyorsunuz dedi. O gece berat tutulan ve kızaran boynunu ve bacağını gösterdikçe hidayette kolundaki diş izini gösterdi. İkisi de yaralandı ama ben çok eğlendim. Bayram günü berata ne olduğunu soranlara darp edildiğini söyledim.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home